Çocuklar hızla büyüyor, zalim zaman hızla geçiyor... Dün miniminnacık olan oğlum bugün pıtır pıtır geziyor, Erken kalkıyor, eskiye kıyasla daha geç yatıyor, daha fazla uyanık, çok oyun istiyor ve pek tabi bunları yapabilmek için daha çok yemek istiyor :). Ne güzel yiyen çocuk dediğinizi duyar gibiyim ama maalesef benimki de yemeyen çocuk! Bir yığın ilgi çekici objenin sırayla gösterilmesiyle başlıyor yemek yeme serüvenimiz ve türlü şaklabanlıklarla son buluyor ama o kase bitiyor :).
Çok yemek yemesi gerekiyor dediysem de çok kase değil, çok besleyici demek istemiştim aslında :). Yağız Mirza 1 yaşını geçmişken ve doktoru artık yavaş yavaş her şeyden tadabilir demişken sınırlar zorlanır muhakkak :).
Çorbalarına sütlü yumurtalı terbiye yapıyorum. Yumurta, tam buğday unu ve sütü iyice çırpıyorum mikser ve ya blenderla sonra tereyağıyla pişirip diğer malzemeleri ekliyorum. Tavuk çorbası ise tavuk suyu ve tavuk parçaları, şehriye ise et suyu ve şehriye, domates ise domates... Üzerine bir miktar su ekleyip pişiriyorum. Kesilmemesi için sürekli karıştırıyorum. Sonraki yazılarda bir kaç çorba tarifi vereceğim aklımda :). O yerken ohhh yumurta yedi, maşallah sütü de içti diye mest oluyorum :). Bir şekilde yemeli napalım yani, hainlik değil bu :)
Muhallebilerine gelince, onları da artık sütlü yapıyorum. Bal, ceviz ve fındık ekliyorum. Bu arada ceviz ve fındığı rendeliyorum, böylece fark etmiyor. Muhallebilerde tam buğday unu, pirinç unu ve yulaf unu kullanıyorum.
Artık ballı, yumurtalı, sütlü gıdalar var, bolca kullanalım. Sağlık, sıhhat, afiyet olsun kuzulara :)
Sevgiler,
Hatice
Yağız Mirza'nın Annesi
0 Yorumlar