Önce yoğurt, ardından tarhana çorbasıyla devam ettik. yavaş yavaş farklı tariflere geçtim ve bunları da sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bu arada yeri gelmişken farklı tatlar deniyoruz, epey birikti de ama evde bir fırsat bulup bir türlü toparlayamadım ancak onları da yakın zamanda paylaşmaya çalışacağım :). Çoğu zaman resim çekecek bir fırsatım olmuyor, hal böyle olunca da gelecek defa çeker paylaşırım diyorum ve kalıyor. Neyse bunu da söylemeden geçmeyim dedim. Tarif araştırırken ruşeymi tariflerde görmeye başladıkça araştırdım ve hemen aldım. Bu kadar besleyici bir besini Yağız Mirza da tüketmeliydi.
Peki nedir buğday ruşeymi?
Ruşeym buğdayın özüdür. Buğday başağının alt kısımdaki embriyodur. Bu kısım buğdayın tohumunun üremesini, çimlenmesini sağlayan kısımdır. Buğday ruşeymi tanenin % 2-3 gibi küçük bir kısmını oluşturur. Bu nedenle de yaklaşık bir ton buğdaydan bir kilo buğday ruşeymi elde edilmektedir.
Neler içeriyor?
Lif oranı oldukça yüksektir.
A, E ve B1 vitaminleri bulunmaktadır.
Folik asit ve demir bakımından oldukça zengindir.
Ayrıca çinko, magnezyum, krom bulunmaktadır.
Protein bakımından da oldukça zengindir.
Omega-3 gibi sağlıklı yağ asitleri barındırır.
100 gram buğday ruşeymi;
Protein: 26.7 gr
Karbonhidrat: 44.7 gr
Lif: 15.6 gr
Yağ: 9.2 gr
Vitaminler:
E 18 mg
B1 2 mg
B2 1.2 mg
Folik asit 0.33 mg
Mineraller:
Demir 7.5 mg
Sodyum 5 mg
Magnezyum 200 mg
Çinko 14 mg
Faydaları nelerdir?
Antioksidandır. Sindirime yardımcıdır. Bağışıklık sistemini
destekleyerek, kanserin önlenmesine yardımcı olur. Koroner kalp hastalığı
riskini azaltabilir, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığının artmasına,
diyabetli hastalarda damar tıkanıklığının önlenmesine yardımcı olabilir. Sinir
sistemi hastalıklarında olumlu etkilerinin olduğu, gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği
bilimsel çalışmalarla tespit edilmişti.
Uyarı
Beslenme açısında oldukça faydalı olan ruşeym her yaşta
tüketilebilir. Özellikle genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu
ortaya çıkan, emilimi engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan ve bir
sindirim sistemi hastalığı olan çölyak hastaları ve lif kullanımında sakınca
bulunanlar tarafından tüketilmemesi gerekir.
Gluten içermesi ve bebeklerin glutene karşı hassas olması
nedeniyle bebeklere verirken dikkatli olunması gerekir. 8. aydan itibaren
verilmesi uygundur ve günde bir çorba kaşığını geçmemelidir.
Nasıl kullanılır?
Bebeklerin çorbalarına ve yoğurduna karıştırarak
kullanabilirsiniz. Pişirilmesine gerek yoktur.
Yetişkinlerde ise yoğurt, süt, kahvaltılık gevrek gibi gıdalarla tüketilebilir ve ya yemeklere baharat gibi ilave edip hem besin değerini artırıp hem de daha sağlıklı bir hale getirebiliriz.
* Açılan paket 1 ay içinde tüketilmelidir ancak tek kullanımlık küçük paketlerde artık marketlerde kolayca bulunabiliyor.
Sevgiler,
Hatice
0 Yorumlar