Hayatımda olan değişiklikler sık yazmama engel olsa da ucunu bırakmıyorum yazmanın. Aslında duygularımı paylaşmanın başka bir yolu bu. bir taraftan da aktarmak istiyorum öğrendiklerimi. Başkaları da yararlansın öğrendiklerimden diyorum. Hem bana iyi geliyor yazmak hem de belki faydası olur yazdıklarımın bir başkasına diye düşünüyorum.
Aktarmak istediğim çok şey var aslında ama hangisinden başlayacağımı da bilemiyorum. En iyisi anne olmaktan başlayayım sonra diğerlerini buna bağlarım diye yazmaya başlıyorum yeniden...
25 Şubat 2015 günü saat 11:45 gibi katıldı Yağız Mirza ailemize. İlk gördüğümde daha ameliyathane idik. Yani sezaryen ile doğum yaptım (:). Buna üzülmeli mi sevinmeli mi bilmiyorum ama sağlıkla dünyaya gelmesi bayram yeri yaptı her yeri :). Gördüğümde minicikti ve öyle sesli ağlıyodu ki... Baş ucumdakilere benim mi güzel bebek dedim... minicik gözleri, ağlarken
titreyen dudakları öyle sevimliydi ki. Sonra odamızda buluştuk. Annem, eşim, kayınvalidem ve minik kuzum beni bekliyordu... Ağladım kucağımdaydı artık canım yavrum. Biraz küçüktü yani daha büyük olmasını bekliyordum sanki ama bu uzun zamandır yeni doğmuş bir bebek görmediğimdendi sanırım. Kokladım, yavaşça öptüm minik pembe yanağını... Acıktı annesi dediler. Evet ben anneydim artık, Yağız Mirza'nın annesi :)... O kadar yorgundu ki iki damla içebildi sütümden, yoruldu ve uyudu...
Sonrasında şaşkındım biraz karnımdaydı şimdi ise yanımda, nasıl sığmıştı, şimdi beni tanıyor muydu ve daha bir sürü soru vardı aklımda... Rabbimin hediyesi, Allah'ın mucizesiydi :). Çok şükür, sonsuz şükür... Allah isteyen, bekleyen herkese nasip etsin... Maşallah deyiniz...
Bugünlük bu kadar...
Sevgiler,
Hatice
0 Yorumlar